1 Temmuz 2016 Cuma

Yarım mutluluklar

İnsanın - en azından bazı insanların- mutlu olmaya utandığı günler yaşıyoruz. Her patlamadan sonra ciddi bir ümitsizliğe kapılıyorum, o kadar üzülüyorum ki televizyonu açmak, telefonla ilgilenmek,gazete okumak bile gelmiyor içimden. Ayda bir de patlama olduğu düşünülürse pek iç açıcı günler yaşamadığımız ortada. Ama bir yandan da evde 5,5 yaşında hayatının başında bir çocuk var. Mutsuzluğu hak etmeyen, neşeyle yaşaması gereken bir çocuk. Onun hatırına bir şey yokmuşçasına gezip, eğleniyoruz.

Ama eskisi gibi AVMlere gitmiyoruz mesela.İnternet alışverişine Murat da çok alıştı. Gerçi ben bir süredir kıyafet almayı da bıraktım. Elimdekilere idare edebiliyorum. Duruya da zaten Ankara'da toplu aldığım için AVMlere gitmemize gerek almıyor.Ankarada AVMlere gidiyoruz ama:)) O sayılmaz:P

Murat evde son hız tadilat yapıyor. Duvar falan ördürüyor. Onu bu duruma ikna edene kadar etmediğimiz kavga kalmadı. Biz şu andaki evimize taşındığımızda evi hiç sevmedim.İlk evimizi dört duvar kalacak şekilde yıkıp kendimiz yaptırmıştık. Açık renk modern bir mutfaktan venge(neredeyse siyaha çalan bir kahverengi) mutfağa taşınmak hiç hoş olmadı haliyle.. Evi almak için tonla para harcadığımız için "bir süre" idare ederim diye düşünmüş ve hiç tadilat yapmamıştım. Sadece parke ve bir kaç dolap yaptırmıştım.

Ama Murat meğer tadilat dendiğinde havalara sıçrayıp itiraz eden bir tipmiş. Bu on yıl içinde eve cam balkon dahi yaptıramadım nerde kaldı mutfağı değiştirmek. Ama her sene yeni bir planla gittim mutfakla oturma odasını değiştirelim, mutfağı yenileyelim vs. "Evin içindeyken tadilat olmaz, tadilat yaptıran kadar evi satarız" gibi argümanlarla savunuyordu kendisini.Ki ben pek kavga sevmeyen bir tip olduğumdan peki diyip geçtim. Ama bu yeni eve geçerken eve girdim ve kocaman bir yapılacaklar listesini Muratın eline tutuşturdum.

Tabi yine itiraz etti sümük. "Sıfır eve tadilat mı olurmuş.Gerekirse içindeyken yaparmışız." Ay ben buna bir sinirlendim bir sinirlendim.İçimde on yıldır tadilat bekleyen kadın böğürerek dışarı çıktı..İşte şimdi duvar ördürüyor.Bir de gelip istediğin her şeyi yaptım demiyor mu? Hey Allahım yarabbim.

Taşınmak için belli bir süremiz var, okul başlayana kadar taşınmış olalım istiyorum bir de bu kadar büyük çaplı bir tadilat ekonomik olarak çok sarsıcı olacak.Yoksa ben salonla mutfağın yerini değiştirmek istiyordum. Zira içmimar evi öyle bir tasarlamış ki.Mutfak dolapları mesela tavana kadar değil. E o zaman üstü devamlı toz olacak demektir.O tozu her hafta tezgaha çıkıp silecek miyiz?

Tavana kadar gelmeyen ama upuzun bir mutfak sonunda da tezgahın devamı televizyonluk. Bu şahaserden geçen yazıda da bahsetmiştim ve doğal olarak gözünüzde canlandıramamıştınız. Dün gittiğimde sizin için bir fotoğraf çektim:

 
Aspiratörün bittiği yerde mutfak bitiyor bakın tezgah da bir tık aşağı inmiş işte orası televizyonluk. Gel de ağlama.Gel de bu mimarı bulup sıkı bir tekmeleme. Mimar bu ne?
 
Mimarın bir de kadın olması işin vahametini arttırıyor. Nasıl bir kadın böyle bir saçma mutfak dizayn eder? Oturma odası dediği kısım koltukları  koyunca nasıl olacak? Ay düşündükçe içime fenalıklar geliyor.
 
Of of. Neyse işte kendime göre bir takvim belirledim. Beşinci yılda salon mobilyasını bir kenara taşıyacağım. Mutfağı salonun köşesine taşıyacağım. Şöyle köşe dönen belki daha küçük ama işlevsel bir mutfak. Salonun bölümü de oturma odası olacak. Salon mutfak ve oturma odası olarak iki kareye dönüşecek. Şimdiki upuzun mutfak da sökülecek ve oda salona dönüşecek. Bu beş yıl içinde bir kenara para atacağım,Muratın başının etin yiyeceğim, usta bulacağım filan. Bakın şimdiden mutfak fikirleri bakınmaya başladım bile:
 
 
 


 


Hep böyle küçük dertlerimiz olsun, Allah beterinden korusun. İnsan kendi derdini yazarken bile utanıyor.



7 yorum:

deniz dedi ki...

Öykücü emin misiniz o kısmın televizyon ünitesi olduğuna?Sizin ev 1+1mi yaa? Aslında mutfak dolapları güzel yapılmış ama bu amerikan mutfaklı bir salon ise salonunuz küçük heralde oraya o sıkıştırılmış. ..aman duzeltirsiniz belki zamanla gözünüz bile alışır mi acep?

EQ dedi ki...

Ama sinirlenmekte haklisin, sinirlenilmeyecek gibi de olmamis yani son aciklamasi:)

Nasil zordur bu tasinma ve tadilat isleri, fena tirsarim hep bu islerden. Allah kolaylik versin size canim. Mutfak cok güzel görünüyor.
Fakat o kadin sanirim ömrünce daha hic mutfaga girip bir is yapmis biri degil kesin:)
Ama buradadaki mutfaklar da hep öyle. Tavana kadar olmaz pek burada da dolaplar.

Öykücü dedi ki...

Deniz,
Ne gözüm ne aklım alışmaz o saçmalığa. Ev 5+1 düşün en çok kullanılan oda böyle sıkıştırılmış. Tadilat için 5 yıl belirlemiştim inan şimdi 6 ay sonra başlarım. Eve bir taşınayım gerekirse içinde yapacağım öyle gözüm karardı:)

Öptüm

Öykücü dedi ki...

Evin kadını olmama rağmen tadilat benim gözümü korkutmaz. Ama Murat evi boyatmayı dahi gözünde büyütür. Bir de kayınvalidem senede en az 2 kez büyük tadilat yapar. Tüm kapıları değiştirdi iki sene sonra rengini beğenmeyip tekrar değiştirdi. Mutfağı yeniden yaptırdı. Koltuk yüzleri kaç kez değişti bilemiyorum. Bu kadar cesur bir kadının böyle bir oğlu olsun aklım almıyor:)

Öptüm

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Bence annesinden dolayi bikmistir canim,hak ver onada!

benim esimde tadilat karsiti:)) Maalesef!

ne güzel demissin,insan kendi derdini anlatmaya utaniyor,gercekten dert ettigim seyleri icimde dert ederken bile utaniyorum ben!

deniz dedi ki...

Öykücü bana yazıp sildiğin yorumu çok merak ettim. Senin kitaplar hakkındaki fikrin ehemmiyetli benim için.

huysuz prenses dedi ki...

Ben tavana kadar dolap sevmiyorum, bence böyle daha modern duruyor. Ayrıca televizyonluk denen yere televizyon koymak zorunda değilsiniz. Tost makinası kettle gibi elektrikli aletlerin durduğu bölüm olarak kullanılabilir. Bilmem ben sevdim bu eklediğiniz resimden. Bu kadar yeni mutfağı ben de hiç kullanmadan kırdırmaya kıyamazdım sanırım. Farklı bir gözle bakmaya çalışın:) Güle güle oturun:)

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..