5 Ocak 2016 Salı

Ergen


Hayattaki üzüntüleri, sıkıntıları bloguma çok fazla yansıtmamaya çalışıyorum. Gazeteleri dişlerimi sıka sıka okuyorum mesela ama blogda bundan hiç bahsetmiyorum. Ya da haberleri ağlamadan izleyemiyorum ama burada tek kelime etmiyorum.

Genel yapım da bu yöndedir benim. Çok az şeyi kafama takarım, olayı dramatize etmem. Önemsemem, geçer derim. İnsanların sözleri beni kırıyorsa dahi olgun davranmaya çalışırım, cehaletlerine veririm, iyi niyetli en azından filan derim. Bana laf sokana laf sokmam mesela. Uzak dururum. Sevmiyorsam görüşmem. Görüşmek zorundaysam mesafeli bir samimiyet kurarım.

Annemle bile bir resmiyetim vardır. Haber vermeden, müsait mi diye sormadan gitmem. Evinde ona sormadan yemek bile yapmam. Kayınvalidemle, arkadaşlarımla, evdeki yardımcılarla dahi. Murat ,Duru ve sanırım kardeşim hariç herkesle aramda bir mesafe var. Bu sevmediğimden asla değil.

Yeni yıl yazısını hazırlarken de yıllardır blogunu zevkle okuduğum Sergül'ün kızını kaybedişinin acısı içindeydim. Allah kimseyi evladıyla sınamasın, Sergül'e de sabır versin.

Sergül'ün blogda ve ınstagramda takipçisiyim ve ona yapılan yorumları da görüyorum haliyle.Görmez olaydım.

Her zaman Sergül'ün takipçileri bir garipti zaten. Yani zırt pırt Japonya'daki saati soranlar, aşırı sevgi gösterisinde bulunanlar, Japonya'dan bir şeyler isteyenler, acayip hakaret edenler, komik komik akıl verenler filan. Ama insan bu salakların bile böyle bir acı karşısında en azından susmasını bekliyor.

En iyi niyetli yorumlar bile korkunç. Kız 14 yaşında daha hayatın başında, ne acı yaşamış, ne sorumluluk almış, ne evlattan anlar ama kalkmış kadına evladının kaybıyla alakalı suçlarcasına akıl veriyor, çok fazla üzülme falan diyor. Bir diğeri nazardan bahsediyor, öbürü annesinin kaybettiği evlatlardan ve acısının hiç geçmediğini yazıyor. Oysa yapılacak tek şey sabır dilemek, ya hiç bir şey bilmiyorsan sus bari.

Bana abla abla demeyen, saçma sapan yorumlar yapmayan, yaşının üstünde ahkamlar kesmeyen, aptalsın sen der gibi akıl vermeyen, kırmaya çalışmayan iyi niyetli, sevgi dolu tüm okurlarıma buradan sevgilerimi gönderiyorum. Her zaman sevgi dolu, içten yorumlar gördüm blogumda.

Her yazıdan sonra okuduklarım mutlu etti beni. Genç okurlarım bile anlamlı, mutluluk veren şeyler yazdı.

Teşekkür ederim.

6 yorum:

deniz dedi ki...

İnsan gerçek bir acı yaşamadıysa. kaybetme korkusu hiç yoksa ve tabi insanlıktan nasibini almamışsa herşeyi yazar, söyler. Ben gerçekten aldığım bu haberle çok üzüldüm. Kendimi yerine bile koyamadım. Ama acının göğsüme oturduğu zamanları çok iyi bilirim. Allah sabırlar versin.Onun bloğunda yazdığı ve Peygamber efendimizin sözündeki gibi insan kınadığı başına gelmeden ölmezmiş!

cinar dedi ki...

ayyyyyy hiç bilmiyordum ya şimdi seni okuyunca öğrendim ve çok üzüldüm, bayadır bakaıyordum ben de, bugun doğumgününü kutlamak için yazayım diye geldim ve içim acıdı ya :( allah sabır versin çok zor. ben de burda çocukla uğraşmak ne zor diye tantana ediyorum. oysa hayatta ne acılar ne zorluklar var. allah hepimizin evlatlarini da bağışlasın..
buruk bir kutlama ama senin de doğumgünün kutlu olsun..

Sorriso dedi ki...

Bizde öğrendik ki doğum günümüş :) ama tam Oğlak kadınısın sen. Nasıl da anlamadım. Çok severim oğlakları :)

Sergül'e ben de çok üzüldüm. içim parçalandı. Nasıl bir duygu olduğunu tahmin bile edemeyiz. Allah kimseni başına vermesin böyle bir acı.

Ama tabi sosyal medyada ne kadar aktif olursan insan çeşitliliği de o kadar artıyor. Bazen yorumları okuyorum ve Türkiye Belgeseli seyrediyorum açıkçası korkuyorum gördüğüm manzaradan. ve farketmiyoruz ama bu insalar bize çok yakın yaşıyorlar aslında.

sessiz balik dedi ki...

Öykücü , doğum günün kutlu olsun. Bir anne olarak evlatlarını ne kadar düşkün olduğumuza bakarak Sergül 'ün acısı , bu acı içindeyken ona yazılanlar hayata bakışını değiştiriyor insanın ama en güzeli birbirimize hep değer vermek. Sevgiler , nice güzel yıllar

melda dedi ki...

Ne güzel bazı şeyleri önemsemeden geçmek. Ben de lüzumsuz ne varsa kafaya takıyorum, asıl takmam gerekenler öyle bekliyor ��
Sergül'e ben de çok üzüldüm. Evet bazı yorumlar berbattı, o da yazmış zaten.. Bu konuda sabır dileği dışındane desen acıtır yani. İnsanlar acı çekenin yerine kendini koymayı yanlış anlıyorlar, kendi evlatları ölse ne olur onu düşünüp üzülüyorlar. Halbuki başkasının acısını öyle hissedemezsin.. Kalkıp hemen çocuğuma sarıldım diye yorum yazanlar var çok tuhaf gerçekten :(

Öykücü dedi ki...

Deniz,

Bunları yazanlar bir de güya okurları, sevenleri. Allah arkadaşın da akıllısını versin.Ben kınama işine çok inanırım.

Çınar,

Sorma sorma . İlk okuduğumda hesabı hacklendi sandım. Çok uzaktan da olsa tanıyor gibiydik , Allah sabırlar versin. Çok teşekkür ederim:) Annem unutsa sen unutmazsın zaten kuzum.

Hande,

Teşekkürler, Duru da oğlak. Yaşasın oğlaklar!

Gerçekten de çok okunmak, takip edilmek bazen bir lanete dönüşüyor. Ama mesela günün çorbası da çok okunan bir blog öyle garip gurup takipçileri yok. Sergül'ün kırtasiye merakı, videoları ve sanırım Japonya da yaşıyor olması bu zevzekleri başına topladı.

Özlem,

Gerçekten de hayatta ne insanlar varmış yarabbi diye çok şaşırdım ben. Bir başın sağolsun diyemediler. Sayfalarca yazıp yazıp yaptıkları tek şey acısını derinleştirmek. Of of.

Teşekkürler:)

Melda,

Sen gençsin o yüzden. Ben de yıllar içinde takmamaya başladım. Öncesinde saçma şeylere takılıp geceler boyu uyuyamazdım.

Annem de on yıl önce oğlunu kaybetmişti acısı hala geçmedi yazanlar, sayfalarca kedim öldü ben de mahvoldum diye kedinin ölümünü betimleyenler, aman sen de pek nankörsün diye çemkirenler, Efsunu uzun uzun anlatıp iyice dramatikleştirenler.. Allah yardımcısı olsun.

Sevgiler..

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..