2 Ekim 2015 Cuma

Gaziantep : Etin başkenti, belediyeciliğin kralı, yaşanılası şehir

Biz G.Antep'i çok seviyoruz.Bayram tatili öncesi eşimin K.Maraş'ta bir işi vardı ve önce K.Maraş'a oradan da G.Antep'e geçmeye karar verdik.Duru doğmadan önce eşimin iş gezilerine salça olmuşluğum çoktur.Bir dönem çok sık Kayseri'ye giderdi ben de peşinden.Kayseri çarşıları benden sorulur;) Duru'ya bakmak için bir yıl ücretsiz izin aldığım sene de kızı kucaklayıp her yerlere gitmiştim, bir keresinde kucağımda Duru ile günübirlik G.Antep'e de gelmiştim.

Gezme dendi mi bende akan sular durur.Valize atmak için her daim hazır küçük bir makyaj çantam, ayrıca içinde diş fırçaları, günlük pedler,normal pedler, ağrı kesiciler,mide ilaçları, sabun, lens solüsyonu ve lens kutusu gibi acil günlük ihtiyaçları içeren bir ikinci makyaj çantam daha var.Bunların yanına iki üç parçada kıyafet attım mı valizim hazır olur.

Otele yerleşme aşamasındayız ve Duru çok sinirli.Muhtemelen çok aç:


Sinirli Duru korkunç bir şeydir.Bir tür canavar:) Laf dinlemez, uyum sağlamaz, böyle pis pis bakar, kaşlarını çatar filan.O yüzden hemen hazırlanıp Halil Ustamıza gittik.Halil Usta  bir İmam Çağdaş gibi turistik değildir ama bence mutlaka gidilmelidir.

Mesela bakın bu salatası bile enfestir:

 
Bu da salata mutlusu ben.Tişörtümü bir kaç gün önce bayıla bayıla almıştım.Çok havalı buluyordum, neşeyle giydim.Ta ki Halil Usta'da tam karşısına oturana kadar tişörtüme dikkat etmeyen Murat kaşlarını merakla çatıp "Kola mı verdi bunu?" diyene kadar.Hahaha. Ya benim cool tişörtümü adam promosyon tişört sandı iyi mi:) E sonra bir anda ben hariç HERKESİN{normal bakış açısına sahip insanların} öyle düşüneceğini farkettim:)) Tişörtümün havası söndü sayın okur!


Simit kebabı ve küşleme:




Duru'ya baharatsız küşleme istedik.Çok beğendi, hemen hepsini yedi.Bu fotoğrafta tıpkı küşleme eti gibi sinirleri alınmış, pamuk gibi bir Duru var:



Çıkışta hayvanat bahçesi için geç olduğundan Turkcell Bilim Müzesi'ne gittik.İlkokula giden çocuklar için mutlaka gidilmesi gereken bir yer.Fizik deneylerle anlatılıyor.Pek beğendim.Biz Duru küçük olduğundan işin daha çok eğlence kısmındaydık.İşte size astronot ailemiz:



 
Bu da garip bir tür:) Kafası Duru yandan görünen de benim vücudum:)

 
Yorgun argın otelimize döndük.Hemen yatıp uyuduk.Sabah kahvaltıdan sonra bu kez istikametimiz G.Antep Hayva.nat Bahçesi:



Buraya Duru'ya hamileyken ve Duru küçükken de gelmiştik.Duru geçen sefer hemen hiç bir şey anlamamıştı bu kez daha bir tanıyarak gezdi sanki:

 
Küçük bir ayı yavrusu:



Bir kaplan:



Aslan kafesinin önünde aslanla bir selfie çekilelim istedik.Aslan yürüyüp gidince sadece biz kaldık.#boşkafesselfie :)




Ne şirin bir timsah evi girişi:



O şirin girişten sonra bu soğuk hayvanlar! Duru gerçi bunların anne kız olduğunu iddia ederek olayı biraz romantikleştirse de sonuçta "timsah"!




Su samuru {sanırım}:



Fil:

 
 
Sonra safari yazan bir kapı gördük.Önünde sıraya girdik.Bir süre sonra insanlar gelip bizim önümüzde yandan yandan sıraya girmeye başladılar.Oysa sıra arkaya doğru gider! Bunu yapanlar da kocaman insanlar.
 
Kapı açılınca bir otobüs gördük.Neredeyse Allah Allah nidalarıyla otobüse koştular.Ben kendime yakıştıramıyorum bu koşturma, başkasını ite ite yerleşme halini.Daha iyi manzara ya da oturacak yer için bir başka insanın hakkını yemeye, o strese gerek var mı?
 
Kocaman bir amca almış yanına eşini, kızını ve oğlunu herkesi ite ite en iyi(!) yeri kaptı.Biz Murat'la neredeyse ayakta kaldık.Ben bir yer buldum Duru'yu kucağıma aldım, bir beyefendi de koca kızını annesinin kucağına yollayıp Murat'a yer açtı.İşte o sıraya girmeyi bilmeyen amca da bize yer veren beyefendi de aynı ülkede , aynı eğitim sistemiyle yetişmiş ,gelmiş.Bir yandan moralim bozuluyor bir yanda umutlanıyorum.
 
Atlar, geyikler, ceylanlar, tavuklar, tavuskuşları gibi yırtıcı olmayan hayvanlar hayvanat bahçesinin bir bölümünde serbestce geziniyorlar.Üstü açık bir otobüsde gezinirken hayvanları seyrediyorsunuz:



Safari otobüsünde , Murat da arkamızda görünüyor:




Hayvanat bahçesi çıkışı bu kez İmam Çağdaş'a gittik.Murat'ın tişörtü ters giyilmiş gibi görünüyor farkettiniz mi:) Yardımcı abla her seferinde bu tişörtü yazısına rağmen ters {ona göre düz şekilde} katlıyor.Biz karı koca acayip tişörtlerden hoşlanıyoruz sanırım:)

 
Ben bir Ali Nazik hastasıyımdır.Bu da hayatımda yediğim ennn iyi Ali Naziklerden biriydi.
 

 
Bu Murat'ın seçimi.Acılı ezme üzerine kuşbaşı et:




Bu da Duru'mun bol maydonozlu lahmacunu ve Duru'mun tatlı eli:




Ve bu da terbiyesizlik:) Resmen ayıp ya bu kadar lezzetli, bu kadar çıtır çıtır baklava, böyle enfess  şöbiyet mi yapılır! Rejimdeyiz biz sayın yetkili.


 
Yemekten sonra yola çıkıp Adana'ya geldik.2 anne kız günü sonrası İstanbul'a geçtik.Anne kız günler bir alttaki yazı İstanbul günleri de bir sonraki yazı olacak muhtemelen.
 
Herkese iyi haftasonları diliyorum.Bol bol eğlenin!

5 yorum:

EQ dedi ki...

Ahhhh kalbim!!....... sonuna kadar gayet iyi gidiyordum, en sondaki resmi görünce kötü oldum. Hala agzimin suyunu toplamaya calisiyorum.Bunu bana yapmicaktin gece gece:)


Antep sofrasini ben de cok severim, ve bir arkadasim Antep'te yasadigi ve bana oradan bolca güzel seyler anlattigi icin benim de cok gidip görmek istedigim yerlerden biridir G.Antep.
Insallah bir gün kismet olur.

Öykücü dedi ki...

Ayşe Abla,

Benim için asla aklıma gelmeyecek bir şey tatlı.O baklavayı, şöbiyeti de evimizin talıcısı Murat sipariş etti.Bana ikisinden birini seçme şansı verilse ali nazik yemeyi tercih ederim.

Antep sizi de beni de mutlu edecek bir yer öyle söyleyeyim sen de ne kadar acilen gitmen gerektiğini anla:)))

Öptüm.

deniz dedi ki...

Gaziantepi ben de çok seviyorum. zaten konum itibari ile Antep Maraş Kayseri arasında gidip geliyoruz. Bir gün bu yollarda görüşmek nasip olur kimbilir ?

cadsiz dedi ki...

hic gidemedim ama o nefis baklavadan Istanbul'da yedim.. hala soylerim benim icin baklava baska sey imam cagdas baklavasi baska sey..
o pabuclar benim de kapimin onunde hazirdir hep, gezme varsa gezeceksin, evde oturmak her zaman mumkun di mi ama? hic bir zaman aman keske gitmeseydim demedim, demem de insallah..

Öykücü dedi ki...

Deniz,

Yıllarca aynı yerlerde okumuşuz, yaşamışız.Dur bakalım:)

Cadsız,

Keserken çıtır çıtır ses çıkıyordu ya:P İnşallah!

Sevgiler.



Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..