12 Ocak 2016 Salı

Ben yine havadan sudan bir şeyler yazdım işte:


Bu ara öyle üşengeç bir ruh halindeyim ki buraya fotoğraflı, oraya gittik buraya gittik yazısı yazacak halim yok. Bir yandan da bloga uzun süre yazmamak beni huzursuz ediyor. Ödevini yapmayan bir öğrenci gibi hissediyorum kendimi.

Evde çok ciddi bir düzenlemeye gidilmesi lazım mesela.Üşengeçlikten ölüyorum. Sonuçta bu işe yaklaşık iki ay sonra başlamaya karar verdim. Zira iş çok büyük neredeyse evin yarısını sağa sola vereceğim, düzenleyeceğim, yerleştireceğim. Hiç kullanmadığım yatak örtüleri, battaniyeler, çantalar, tabaklar, kitaplar,salata kaseleri,Duru'nun okul faaliyetleri vs.

Sonra hep almayı planladığımız evi almak için Murat’ı sıkıştırmaya başladım. Evimizi satalım, kredi çekelim gibi kimsenin aklına gelmeyecek:) önerilerle yaklaşıyorum kendisine. Geçen gün  benim istediğim sitede oturan bir arkadaşına denk gelip konuyu açınca sitede bir sürü sorun olduğunu öğrenmiş. Ay resmen yıkıldım. Ben evin içine kafamda yerleşme işlemini bitirmiştim çünkü:P

Hemen arkadaşa suç attım. Bilmiyordur o salak dedim. Adamı tanımam etmem ama salak olduğundan eminim! İşime gelmeyen durumlarda karşımdakini salaklıkla suçlamak da benim salaklığım. Bu ilk olayda değil elbette:

Yıllar önce de liseden sonra bir arkadaşım ilk girdiğimiz sene kazanamamıştı. Ben ilk sene kazanıp İstanbul’a gittiğim için onu Adanaya her geldiğimde aradım, İstanbuldan dahi arayıp motive etmişliğim vardı.Sonra ikinci sene Çukurova Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini kazandı.

Bir türlü fırsat bulup görüşemiyorduk ama sık sık telefonda konuşuyorduk. Bana yeni sınıfını, arkadaşlarını anlatıyordu. Hoşlandığı bir çocuk bile vardı. Bir gün annem bir arkadaşının oğlunun da aynı okulda aynı bölümde okuduğunu benim arkadaşımı sorduğunda sınıflarında tek bir kız olduğunu onun da İzmirden geldiğini söyledi. Hah dedim salak o, sınıflarındaki kızları bile bilmiyor!
 
Bir kaç gün sonra aynı üniversitede yine mühendislik okuyan çok yakın bir arkadaşımın kardeşine N.den bahsettim. Hayır bizim okulda değil ben onu tanıyorum görsem bilirim falan dedi. Ay başımdan kaynar sular döküldü. N bir yıldır bana yalan söylüyordu. Hem de kuyruklu yalanlar!
 
Sonra bir gün  N. öylesine üniversite sınavına gireceğini söyledi. Kendini denemek istiyormuş. Ben tabi artık yalanları bilerek dinliyorum. O sene diyetisyenliği kazandı şu anda da diyetisyen olarak çalışıyor. Yıllar sonra bir okul toplantısında karşılaştık hala  ortamdaki diğer arkadaşlara "1 sene endüstri mühendisliği okudum" diyordu, onunla bir daha da görüşmedim.
 
Bu site konusunda da salak dediğim adamın haklı çıkmayacağını umuyorum. Ben o evi çok istiyorum ya. Lütfen birleşip dualar edelim. Hayırlısıyla o ev benim olsun.
 

4 yorum:

deniz dedi ki...

Yalan bazen durumu kurtarmak için söylenen bir şey olabilir. Ama insan neden böyle bir yalan söyler ve utanmadan devam ettirir bilemiyorum... O ev kafanızda kurduğunuz kadar sizin ve güzel olsun inş.

EQ dedi ki...

Evet yaa, cok üsengecsin!:) Tatilden döndüm, neredeyse 3.yazimi yazacagim, hala bir ugrayip görünmedin, gözlerim hep seni aradigi halde, askolsooon:)


O evle ilgili de gönlünden gecen olur insallah, öpüyorum Duru'yu da seni de:)

Ogrenen Anne dedi ki...

Yalanları kabullenemiyorum çok üzülüyorum. Bak şimdi sana da "acaba gerçekten de girdi, 1-2 ay okuyup beğenmedi çıktı mı acaba bi yanlış anlama olmasın" diyesim var :(

Öykücü dedi ki...

Deniz,

Teşekkür ederim. O arkadaşım kronik yalancıydı sanırım. Geçmişi düşününce söylediği nit çok şeyden şüphe duyuyorum.

Ayşe Abla,

Ya senin yanında lafım olmaz benim. Giderken yaptığın kurabiyeler hala aklımda. Uluslararası yolculuk sonrası 3 yazı ve ben üç foto yüklemeye üşeniyorum.

Öğrenen Anne,

Keşke öyle olsaydı. Ben de sizin gibi düşündüğüm için çok uzun süre şüphelenmedim bile.

Sevgiler

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..