27 Haziran 2014 Cuma

Kuşsal meseleler

Bir kaç gün önce yeni kuşumuz pek keyifsiz geldi gözüme.Aldığımız ilk günden beri kakasının kıvamı da pek hoşuma gitmiyordu zaten.{Hiç kurumayan vıcık vıcık bir kaka} Ama yine de ötmeye başlamıştı, biraz alışmıştı filan.

Sonra teyzemizden o telefon geldi: "Kuş öldü!! Duru kuşu soruyor ne yapayım?" Ne yapalım hakikaten? Ben çocuk kuş sevsin, hayvan sevsin, sorumluluk alsın derken kuşun ölmesi pek beklenmedik olmuştu.

Duru'ya ölümden bahsettim elbette.Babaannen var mı diye sorduğunda "öldü" demiştim."Nerde yani?" diye sorduğunda da "Allah'ın yanında" dedim.Düğün resimlerinde kendini göremeyip :) "burada ben nerdeydim?" dediğinde de aynı cevabı vermiştim "Allah'ın yanında".

Daha önce de evde bir ipek böceği Duru üzerine bastığı için ölmüştü.Biliyor diye düşündüğümden kuş ölünce çok paniklemedim.Duru'ya öldüğünü söyleyin dedim.Ama teyzemiz "aşağı gömeriz" dediğinde dehşete düştüm.Hayır dedim Duru'nun göreceği şekilde törenle gömmek yok.Çünkü ölümden bahsederken "Sen ölecek misin?" sorusunu geçiştirdim ve toprağa gömülme kısmından bahsetmedim.

Kuşu kaybettiğimizi duyan bir arkadaşımız bize kuşunu verdi, o kuş da gözle görülür şekilde mantarlıydı ve biraz büyüktü diye yeni bir tane aldım.Duru'nun yavru kuşa alışması daha kolay olur sanki.Mantarlı kuşu apartman görevlisi tedavi ediyor sonrasında teyzemiz onu alacak çünkü bizde kaldığı iki gün içinde onu çok sevdi:)Sonuçta işte yeni kuşumuz:




Çok seviyoruz ve alıştık birbirimize.Umarım bu tatlı şeyle yıllarca beraber yaşarız!


Hiç yorum yok:

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..