10 Ağustos 2014 Pazar

Dönüş yolu ve Ankara {aile gibisi yok!}

Ve işte Çeşme-Alaçatı'daki tatilimizi bitirip dönüş yoluna geçtik.Yeni hedefimiz Ankara.Ailem burada oturuyor.

Yolda çok güzel heykeller, reçeller, zeytinler ve zeytinyağları arasından geçiyoruz.Çeşit çeşit meyve satan insanlar da var.Yolda durup bir kiraz alma maceramız var ki evlere şenlik.Dört yerde durduk ve almadık:))

Durduğumuz son yerden annemlere zeytin alıyoruz.Babam zeytine bayılır.Her gidişimizde cezerye götürmemizden herkeslere fenalık geldiği için ve Adana'dan direk gelmediğimiz için zeytin iyi bir seçenek.Duru da tam bir zeytin canavarıdır.Bir oturuşta 30- 35 tane yemekten bahsediyorum sayın okur:) {maşallah}

Murat zeytin pazarlığındayken biz de heykeller arası foto çekiliyoruz.Bir sürü leylek görmeme rağmen gördüğüm leylek heykellerini de atlamıyorum:P






Yolda deli gibi acıkıyoruz.Babam yolda arayıp bir şeyler yemememizi tembih ediyor akşama meşhur kavurmasından yapacakmış ama sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar beklememiz mümkün değil.Uşak 'da duruyoruz.Çeşitli bloglar buradaki 'zavallı kurufasulyeci' yi öneriyor.Gidiş yolunda adını görüp eğlendiğimiz bu yeri hemen buluveriyoruz.

Öneren herkese teşekkür ederim.Böyle bir kurufasulye olamaz!

Fotoğraf çekebilmek için çok uğraştım.Ama ışığı bir türlü ayarlayamadım ve çok kötü bir poz yakaladım.Ama anı olsun diye koyuyorum , kusura bakmayın.




Arkadaşları bu işletmeyi açtığında kendisiyle dalga geçtiği için bu ismi koymuş sahibi.Servise bakan garson bey çok kibardı.Biz hesabı ödedikten sonra yola gidiyoruz diye elimize üç şişe su verdi.

Yemek yanında salata, cacık ve turşu ile geliyor.Ama biz kurufasulyeye gömüldük açıkçası:)




Duru'ya söylediğimiz yeşil fasulye de nefisti.Çatal değdiğinde ikiye ayrılan kılçıksız yarım porsiyon yeşil fasulyenin tamamını bayıla bayıla yedi bizim kız.



Yemekten sonra da peynir tatlısı dedikleri Kemalpaşa tatlısı geliyor.Üzerine tahin ve cevizle nefis olmuştu.Murat çok beğenmedi ve ben maalesef üç tane falan yedim:) Dondurma yemeyip şerbetli tatlıya hayır diyemeyen bana kocaman bir aferin:)

Oradan kalktıktan sonra hiç durmuyoruz ve akşamüstü Ankaradayız:) Herkes bizi çok özlemiş.Ama en çok Duru'yu elbette.Kardeşim ve Duru :



Evde TUS çalışan dayı biraz göbek yamış ama bunu görmezden geliyoruz:)

Ertesi gün hep beraber IKEA'ya gittik.Sonra eve gelip aile sohbetleri, annemle akşam yemeği hazırlama derken iki gün geçiverdi.

Sabah anne kahvaltısı sonrası yola çıkıp erken akşamüstü eve vardık.Valiz boşalt,market alışverişi vs biliyorsunuz.

Her güzel şeyin bir sonu var! Çeşme ve Alaçatıyı görmek için bir sene daha beklememiz gerekecek.Ühü.Orada yaşayan sevgili okurlar kıymet biliniz, denize bizim için de giriniz, bol dondurma yiyiniz, akşamüstü esen rüzgarla birlikte yürüyüş yapınız.

Biz de yarın Amsterdam'a gidiyoruz:) Yuppi.Bir hafta yokuz ama arada taslaklardan yazı yollamaya çalışacağım.Amsterdam izlenimlerimle en kısa sürede görüşmek üzere..

2 yorum:

sessiz balik dedi ki...

Kurufasulye de güzel cıkmış dükkan da .bence fotoğraf kalitelerinde kendine haksızlık ediyorsun.gezmek güzel değil mi.hele sevdiceklerimizlee

Öykücü dedi ki...

Sevgili Özlem:)

Fotoğraflara photoshop uygulamayı düşünüyorum.Daha parlak renkler vs istiyorum.Fotoğraf konusunda çok acemiyim aslında.Teşekkür ederim:)

Gezmek de güzel eve dönmek de:)Evi toparlamak güzel değil ama:) Valiz boşaltmak da kötü.Çamaşır yıkamak ve asmak da korkunç:)))

Çpk öpüyorum.Sevgiler..

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..