22 Mart 2015 Pazar

Cumartesi


Cumartesi planımız sinemaya gitmekti.Duru, ben Ela, Deniz, Defne ve Gül Abla bir AVM'de buluştuk.İçeri girdiğimizde kocaman bir tavukla karşılaştık.Normalde Duru bu tip kocaman tanıtım hayvanlarından korkar.Ama bu kez tavuğu çok sevdi ve birlikte bir fotoğraf çekilmek istedi.

Daha zaman var diye yeni açılan bir kitapçıya girdik.Filmin başlamasına onbeş dakika kala biletleri almaya gittik.Öyle bir sıra vardı ki sayın okur bir kaç dakika durup kalabalığa bakakaldık!

Bu sinema olaylarında genelde eşlerimiz önden bizim biletlerimizi falan almış olurdu biz de mısır falan işlerini halledip sinemaya girerdik.Meğer bilet almak için bayağı bir kuyruk oluyormuş.Sonuçta kızları bir alışveriş arabasına oturtup Deniz'e emanet ettik biz Gül Abla ile iki farklı sıraya girdik.Filmin başlamasına beş dakika kala biletlerimizi alabildik.Bir kampanya vardı ve biletle birlikte kova boy mısır oldukça uygun bir fiyata geliyordu.Üç çocuk ,üç yetişkin ve tek bir kova! Gül Abla ben hallederim dedi.

Sinema salonundan içeri koca bir kova mısır, altı içecek, iki soda, üç şişe su ile girdik.Ellerimizde paltolar, çantalar falan bayağı bir hengameydik:) Neyse çok şükür yerleştik.Sonra koca mısırı aldığımız küçük paketlere bölme şamatası başladı.Her şey hallolduğunda film başladı.

Şimdiye kadar gittiğimiz tüm çocuk filmlerinden daha güzeldi.Büyükler de küçükler kadar zevk aldı.Aslında Eloş filmin sonunu uyuya kaldığı için göremedi,Defne de bır bır konuşup durduğu için bence yeterince konsantre olamadı ama benim Duru'm filmi annesi gibi gözünü kırpmadan seyretti.

Sindirella'nın annesi ve babası ölmese daha iyi olacaktı ama o travmayı da "konuyu önemsemeyerek, sıradanlaştırarak" atlattık.Kötü üvey anne rolünde Cate Blanchet harikaydı.Ağzının ortasına indirme isteği uyandırıyordu:) Sindirella'nın annesinin ölürken kızına vasiyeti " İyi kalpli ve cesur ol" du.Film kızımızın tüm olanlara rağmen cesur olmasını ve iyi kalbini korumasını anlatıyordu.

Pek çok sahneyi çok çok sevdim.Ama iyilik perisinin Sindirella'nın annesinin elbisesini değiştirdiği sahne cidden şahaneydi.Sizin için fotoğrafladım ve kolaj yaptım.İçimde bir yerlerde kabarık etekli bir prenses elbisesi giymek isteyen bir küçük kız var sanırım:




Prensesin gelinliğine de bayıldım.Filmde pek çok kareyi bloguma koyarım diye ama bu gelinliği ilerde kızıma benzer bir şey diktiririm diye fotoğrafladım:) O küçük renkli çiçekler ve uyumlu çiçekli küçük tacına da bayıldım! Ne yazık ki fotoğraf çok net değil ama ben gözümü kapattığımda tüm ayrıntılarıyla görebiliyorum :P



Sinema çıkışı eşlerimizle buluştuk.Sonra herkes bir planı olduğu için ayrıldı.Biz başka bir alışveriş merkezine gittik.Duru'ya bir kask aldık.Malum yaz geldi ve bisiklet mevsimi başladı, Duru da artık büyük bisiklet sürüyor, kask almak şart olmuştu.Şunun şirinliğine bakın.İşte Duru ve yeni kaskı:


Sonra yine orada yemek yedik, biraz kitapçılarda gezdik, Duru'ya bir iki kitap aldık, Mudo'ya uğradık -outlet mağazası olduğu için çok indirimliydi ama maalesef hediye çekimi burada kullanamadım- Duru'ya çok şirin iki tişört aldım, "anne almayacağım sadece bakacağım" dediği için oyuncakçıya girdik, biz dolaşırken Murat biraz alışveriş yaptı, sonra bizde onun yanına inip seçmesine yardım ettik ve en son Duru'yu oyun alanında biraz oynatıp eve geldik.

Malum grip salgın ve biz sonuçta tüm gün kapalı alanlardaydık.Eve gelir gelmez Duru'yu banyoya soktum.Sırayla herkes yıkandı ve sıra geldi kitap okuma faslına.Duru'ya tam beş kitap okudum peşpeşe.Sonrasında çok şükür uyudu ve biz de uyuduk.Çok güzel bir gündü.Şu anda bile günü düşünürken kendimi mutlu hissediyorum..

2 yorum:

deeptone dedi ki...

ne güzel günmüş. mısırlarla kalabalık grupla girmeniz en hoşu. beş kitapta uyudu ha :)

deniz dedi ki...

Kızımla henüz hiç sinemaya gitmedik. Sanırım bu film bu ilk için çok güzel bir seçim olacak...Her gününüz böyle mutlu geçsin.

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..