25 Mart 2015 Çarşamba

Kurabiye



Bu ara bana ne zaman kurabiye dense  aynı tarifi yapar oldum.Hem çok basit bir tarif hem de uzun süre bayatlamadan kalabiliyor.Ben doğum yaptığımda Gül Abla bu kurabiyelerden yapıp getirmişti ve uzun süre gelen herkese ikram etik.Ben o dönem bir tane bile yememişim dolayısıyla tadını da bilmiyorum ama ücretsiz iznim bitip işe döndüğümde bir  iş arkadaşım "bize ikram ettiğin o kurabiye hayatımda yediğim en güzel kurabiyeydi" dediğinde ve diğerleri de onu tasdik ettiğinde ,tarifi araştırmaya başladım.

Gül Abla tarifi bir türlü hatırlayamadı ama sonra bir gün portakal ağacında bakınırken tarif edilen şekilden Gül Ablanın kurabiyeleri olduğunu anladım.Kare şeklinde kesilip üzerine iki çizik atılıyor orijinal tarifte

Sonrasında bebek görmeye giderken, hasta ziyaretlerinde hep bu kurabiyeyi yaptım.Geçen gün spor hocalarımız Sezoşla beni iş yerinde ziyaret etmek istediğinde onlara ikram etmek için yine bu kurabiyeyi yapmıştım ve kurabiye o kadar beğenildi ki herkes sabahtan yemeye başladı ve  neredeyse akşama hocalara ikram etmeye kalmayacaktı:) Onlar da ikişer ikişer yediler ve annelerine götürmek için yanlarına bile aldılar.

Ama beni en çok etkileyen canım , bir tanem Sa.biha Ablamın bu kurabiyeden tam dört tane yemesi oldu.Çünkü S. Ablam incecik bir kadındır ve üç sarma yese tıkanır, düşünün.Mutluluktan mest oldum.

Sonuçta yiyen herkes (ama en çok S. Ablam) çok beğendiği için bu tarifi bloğuma yazmaya karar verdim.Çünkü insan sık yaptığı tarifleri bile zaman içerisinde unutabiliyor.Kızıma da ilerde her zaman iyi sonuç veren, beğenilen ve besleyici bir kurabiye tarifi bırakmak isterim.

Orijinal tarif  Portakal Ağacı sitesinin.Site tadilatta ve ben tarifi bulamadım ama düzelince siz bakarsınız.Ben pişire pişire kendi damak tadıma göre tarifin üzerinde bir takım değişiklikler yaptım.

Malzemeler:

1 paket tereyağı (250 gr)
7 yemek kaşığı pudra şekeri (orjinali 3 kaşık)
4 yemek kaşığı buğday nişastası
4 - 4.5bardak tam buğday unu
3/4 bardak kavrulmuş ceviz ve susam (orjinal tarifte yok)

Tereyağı soğuk olacak, küp küp doğruyoruz ve pudra şekeri ekleyerek çırpıyoruz.Üzerine buğday nişastası ve tam buğday unu ekliyoruz.Dövüp kavurduğumuz cevizleri ve  kavurduğumuz susamları toplam 3/4 bardak kadar olacak miktarda karışıma ekliyoruz.Sadece susamla ya da sadece cevizle de yapabilirsiniz.Ben çoğu zaman sadece susamla yapıyordum son seferinde ceviz de ekledim ve herkes bu halini daha çok beğendi.

Sonra elimizle yoğurmaya başlıyoruz:



Homojen bir karışım haline geldikten sonra elimizle yuvarlayıp tepsiye diziyoruz.Üzerine bıçakla iki çizik atıyoruz.160 derecede önceden ısıtılmış fırında üstü hafif pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.Çabuk pişiyor dikkat edin.Çıkınca üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz, ben serpmiyorum.Bir de fırından çıkınca yani sıcakken dokunursanız kurabiye un gibi dağılır.Soğuyana kadar elinizi sürmeyin.

Püf noktalarına gelirsek:

Bence ennn önemlisi tam buğday unu kullanmak.Beyaz unla yapıldığında o ağızda dağılan, nefis tadı yakalayamıyorsunuz. İçine ekleyeceğiniz kuruyemişi (ceviz, susam) kavurmak da lezzeti arttırıyor.



Ben genelde iki tepsi yapıyorum.Bir tepsiyi pişiriyorum diğer tepsiyi şekil verdikten sonra pişirmeden yağlı kağıtlara sarıp derin dondurucuya atıyorum.Hem de böyle dörderli, altışarlı paketler halinde.Ani gelen bir misafire ya da sadece kahveye uğrayan bir arkadaşa tazecik bir ikram oluyor.

Fotoğraflayabilmek için sadece iki tane ayırabildim:) Biri Duru'nun el emeği, biri benim;)


6 yorum:

Sorriso dedi ki...

bende kurabiyeleri tepsiyle dondurup donunca poşetliyorum. o da kolay oluyor...

Öykücü dedi ki...

Sorriso,

Eşim kokulara çok hassas kurabiyeye koku sinmiş der diye bunu yapamıyorum.Hazırlayıp yağlı kağıtlara sarıp donduruyorum.

Köfteleri annem tepsiyle dolapta bekletirdi mesela annem.Ben harç halinde kapaklı kapta bekletebiliyorum sadece.

Evde hergün dolap bir şey mi kokuyor taraması oluyor:))Tchibodan koku giderici makine aldığım,kapaksız hiç bir şey koymadığım halde ufacık bir koku olsa kaynağını bulana kadar dolabı talan eder:))

"Dolapsı" kelimesini literatüre sokmuştur.Dolapsı olmuştur diye ertesi günden kalan yemeği yiyemez. o yüzden hergün sadece o güne göre, artmayacak şekilde yemek yaparız.

Sevgiler.

firdevs dedi ki...

Yarin sacini kestirmeye gelecek olan arkadasima yapabilirim :)) Bakalim becerebilecek miyim ?

Öykücü dedi ki...

Firdevs,
Sen mi beceremeyeceksin! Yap bana püf noktası bile söylersin bence :)

deniz dedi ki...

yaptığım hiçbir kurabiye güzel olmuyor. bu yüzden de yapmıyorum misafirlere. bir gün denerim yeniden bu tarifle belki.

Öykücü dedi ki...

Deniz,

Mutlaka dene.Hem misafirlerin sevecektir hem de kızın bayılacaktır.

Sevgiler.

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..