9 Ekim 2015 Cuma

Cuma: Oyuncak bebek projesi ev boyatma vs


Bir cuma gününe daha kavuştuk.Çok şükür ve hatta TGIF !

*Yoğun bir haftaydı.İş açısından verimli geçti.Bir toplantı yaptık, bence önemliydi.Ne zaman böyle bir toplantı olsa karar alırım konuşmayacağım diye ve sonra da toplantının en çok konuşanı olurum.Aferin!

Neyse olan oldu artık.Hemen düşünmeme moduna geçmeyi de öğrendim.Sadece geceleri herkes uyumuş ve ben kitap okuyorken aklıma sızıveriyor düşünceler, kitapta gözlerim aynı satıra takılı kalmış düşünürken buluyorum kendimi.Hemen silkelenip kitabıma dönüyorum.Zamanla gelişen bir özellik:)

Lohusayken bu özelliğimi kaybettiğimi düşünüyordum.Her gece kayınvalidemi düşünüp duruyordum çünkü :P Ne yapsam düşünmekten alamıyordum kendimi.Ay ne kötü günlerdi. Lohusalık cidden kötü bir dönem.Olayları büyütüp durduğumuz, kendi aklımızın efendisi olamadığımız günler! Benim aklım cidden başımda değildi.Ama neyse ki {en azından aile içinde} konuşmamayı, her aklımdan geçeni söylememeyi becerebiliyordum.

*Murat bir kaç hafta önce eve gelip Duru'nun oynamadığı bebeği olup olmadığını sordu.Neden dediğimizde ışıklarda su satan, para isteyen küçük kız çocukları gördüğünü ve onlara bebek vermek istediğini söyledi.

{Biz sokakta su satan çocuklardan alışveriş yapmıyoruz, aynı şekilde para isteyenlere de para vermiyoruz.Çünkü o çocuk eve para götürdüğü sürece sokakta kalmaya mahkum}

Çocukların büyük kısmı Suriyeli.Olmasa da mutlaka ki oyuncak bebekleri olmayan kızlar.Bu fikre bayıldım.Duru da bayıldı.Bebeklerini hevesle ayıkladık.Çok az oyuncak alıyor olmama rağmen devasa bir bebek birikintisi var.Gerçi Duru'ya sana ne alalım dendiğinde cevabı hep "bebek" oluyor.

Kızım sen ver ki Allah da sana versin dedim.Neyse bir on tane falan bebek ayırdık.Murat ilk bebeği verdiğinde eve neredeyse gözleri dolu dolu geldi.O kız çocuğu "amca amca çok teşekkür ederim amca" diye o kadar çok sevinmiş, bebeğe öyle sıkı sarılmış ki.

Bir iki bebek verildiğinde biz de arabadaydık.Kızların şaşkınlığı, mutluluğu beş yaşındaki Duru'yu bile etkiledi.Evde biraz daha bebek ayıklamak istediğini söyledi.Barbie tarzı ince uzun bebekleri sevmiyor bir on tane de onlardan ayırdık.

Siz de çocuklarınızın oyuncaklarını bu şekilde verebilirsiniz.Hatta bir arkadaşım ucuzculardan oyuncak araba falan alıp vermeyi düşünüyor.Sokaklarda kız çocuktan çok erkek çocuk olduğu düşünülürse mantıklı.

*Bu hafta evi boyatacağız, bize şans dileyin:)

*Bir mahkemede şahittim.Çok stresliydi,Allah adliye personeline yardım etsin.Kimseyi oralara düşürmesin.

*Sevdiğim linkler köşesini epeydir ihmal ettim.Daha önceden önerdiğim bir sayfayı önerirsem beni uyarın lütfen:)

Tembeller için tatlı tarifleri.

Kışın kabakla denenecek harika bir yemek tarifi.Bal kabağının tatlı olmayanıyla yapılıyor bu tarifle.Burada pazarda satan adamlar ne yapacağınızı sorup ona göre veriyor:)

Uzaylıların varlığına inanıyorum ben.Bu program da izlenilesi.

Her türlü püf noktasına bayılırım!

İşte hayat dedirten 23 fotoğraf. :)

Herkese iyi haftasonları diliyorum! Neler yapacaksınız bakalım?




6 yorum:

sessiz balik dedi ki...

Boya işi beni korkutur kolay gelsin Öykücü. Bebeklerini dige r çocuklarla paylaşan Duruya da aferim sizin düşünceniz de çok hoş . herşeye rağmen çocuk onlar ve oyuncak oynama yasindalar

deniz dedi ki...

fikir çok guzel bende genellikle yanımdaki çukulatayı ve elmayı falan veririm. ama bu gerçekten çok manidar bir hediye oluyor...bende kızımın odasını boyatacağım. ama keşke hemen taşınır taşınmaz boyatsaydım diyorum.tek bir oda bile göümde büyüyor. size kolaylıklar dilerim.

EQ dedi ki...

Ah o yatakta kitabi okurken düsünmeler bende de olur aynen. Ayni satiri patinaj gibi basa alir alir okurum, devamini getirene ve düsüncelerimden siyrilana kadar baya bir zaman gecer bazen:)

O tarz fotolari sevdigim icin önce ona tikladim (iste hayat) ve bazilarinda sesli güldüm, cok güzeller:)

Püf noktalarini ben de cok severim. Icinde bilmediklerim de vardi. Muzlari cabuk kararmamalari icin sadece birarada tutmak degil, o kök kismini bir stretch folyoyla baglayip kapatmak lazimmis. Kökleri hava almazsa, kolay kolay kararmazmis mesela:)

melda dedi ki...

bebek fikri muhteşem, çok beğendim. ben de o çocuklara para vermek istemiyorum, bu durumu arabada ysre açıklamak çok zor oluyor. neden neden neden? cevabını benim de bilmediğim sorular :( ama ben de arabaya bir kaç oyuncak koymaya karar verdim. aslında çoğu zaman arabada oyuncak oluyor ama sormadan verirsem kıyamet kopabilir :)
ysrlerin okulunda eski oyuncak kampanyası olmuştu. çocukların evden getirdiği oyuncakları kermes kurup sattılar, sonra da kazanılan parayla yardım yaptılar. aslında oyuncakları direk ihtiyaç sahiplerine vermek daha mantıklı ama herkes nasıl oyuncak gönderecek bilmediklerinden bu şekilde yapmışlardır diye tahmin ediyorum. en azından bizim evde kullanılmayan bir oyuncağı okulda onu sevecek başka bir arkadaşı satın almış oldu.

boya badana konusunda iyi şanslar dilerim. biz hayatımızda bir defa yaptırdık, o da son oldu. inşallah tekrar boya gerekene kadar taşınırım dedim ama ztn o anda tekrar boya gerekiyordu :( şuan da ufaklık scooter, akulu araba ve bisikletini evde kullandığı için zaten heryer vuruk içinde. canları sağolsun bir süre böyle kullanacağız :)

ah lohusalık vah lohusalık.. ikisi de kışa denk geldiği için ztn karanlık günlerdi. ev kalabalık, bebek hastanede.. yazın herşey güzel olacak diye kendime telkinler ederek motive oldum. aslında insanın yanında sadece annesi olsa gayet de mutlu geçer o günler de neyse ;p

yorumlarımda da resmen blog yazıyorum heheh :)

Öykücü dedi ki...

Özlemcim,

Boya işi korkunçmuş.Neyse ki evde yokum ve Duru da okulda:P Akşam eve geldiğimde bir on saniye ağlamamak için tuttum kendimi:)

Denizcim,

Elma vermek de harika.En azından beslendiklerinden emin olabiliriz.Tek odadadn bir şey olmaz.Hiiiç korkma.

Ayşe Ablacım,

Gece karanlıkta insan kendisiyle başbaşa kalıyor diye böyle oluyor sanırım:) Püf noktası kitaplarını da alırım , okurum ama hiç uygulamam mesela.Başıma geldiğinde apışıp kalırım ne yapacaktık diye:))

Sevgiler..

Öykücü dedi ki...

Meldacım,

Yorumlarına bayılıyorum.Sanki mektuplaşıyormuşuz gibi oluyor.Ne güzel!

Ev boyandıktan sonra çok güzel oldu.Yani oturma odası oldu en azından diğer odalar da olacaktır:) Bir de cuma günü temizlik yapıldı mı oh.

Benim bir arkadaşım gardrop arkaları falan temizleniyor diye iki senede bir falan boya yaptırıyor.Deli:) Tavanlar da boyanmasaydı bu kadar sorun çıkmazdı gibi ama.

Benim lohusalığım da kışa geldi.Ocak ayında doğdu Duru.Hava karanlık, ben karanlık.Garip olduğumu da biliyordum aslında yaşarken ama yapacak da bir şey yoktu:)

Sevgiler..

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..