20 Ağustos 2014 Çarşamba

#Selfie4



Amsterdam yazılarına hala başlayamadığım belli olmasın diye aralıksız başka konularda yazı yazıyorum:P  Bu selfie/ özçekim fotolarında aslında hedefim kendim hakkında bir şeyler anlatmak.Da işte zamanında yaptığım gevezeliklerden ötürü hakkımda bilinmeyen bir şey kalmadı sanırım:)

Zaten biliyorduk biz diye beni bozmayacağınızı umarak ;

1.Düğünlerde ağlarım.Hiç tanımadığım ,usulen gittiğim düğünlerde bile gelinle damat içeri girdiğinde evlenen benim kızımmışçasına gözümden bir tülü durduramadığım yaşlar akar. Utanç verici!

2.Kızımla ilgili büyüdüğünü gösteren bir şeyler olduğunda - otellerde mini discoda çıkıp dans ettiğinde bile- ağlarım.Mezuniyeti olsa ağla, okuma bayramı olsa tamam ağla da mini disco nedir ya !?

3.Türkiye'nin ulusal platformdaki her hareketinde ağlarım.Ne saçma bir cümle oldu ama şöyle bir örnek vereyim 23 Nisanda TRT'de yayınlanan her ülkenin çocuklarının çıkıp yöresel oyunlarını yaptığı programın en sonunda Türk çocukları çıkar ya hani hah ben işte orada bile ağlarım:))

4.Televizyonda çıkan her acı çeken çocuk,şehit haberleri, çocuğu hasta anne ya da çocuğunu kaybetmiş anne haberinde ağlarım.

5.Düşene gülmem.Annem mesela düşüne mutlaka güler ben neden güldüğünü dahi anlamam.Bir keresinde komşumuz düşmüş ambulansla hastaneye kaldırıyorlar annem balkona çıkıp bakamadı "gülüyorum ayıp olur" diye:)) Ben bakıp neler olduğunu anlattım artık.

6.Kardeşimle kocaman insanlar olduk hala kavga ediyoruz.Ben 33 o 28 yaşında.Birbirimizi çok seviyoruz, deli gibi özlüyoruz ama aynı evde üç gün içinde bir tartışma , bir kavga mutlaka çıkıyor.O çok gıcık biri diye belirtmeme gerek var mı :P Onun bloğu olsa gıcık olarak yazılacak kişi ben olurdum muhtemelen:)

Üniversitede okuyorum kardeşime gelirken elim boş gelmeyeyim de bir şeyler alayım dedim.Erkek çocuk, ortaokulda okuyor ne alabilirim bilemedim ben de yolda gördüğüm böyle çekildikçe şekil değiştiren kafa şeklinde hamurlardan aldım.Çok saçma biliyorum ama o zaman saçma gelmemiş demek ki.Fatih tabi hiç beğenmedi hediyeyi ama aldı eline oynuyor, sağa çekti sola çekti ,uzattı derken o kafa yarılıverdi.Kafanın içi de meğer un dolu muymuş? Ev battı diye annemden iyi bir azar yedi, evi süpürdü falan:)) Bana bir hışım döndü " Abla bana bir daha hediye falan alma lütfen" dedi.Hatırladıkça hala gülüyorum:)

Aslında ne maceralarımız var da birgün bu blog ortaya çıkarsa ve Fatih yazıları görürse beni çiğ çiğ yer diye hepsini anlatamıyorum:)





3 yorum:

tugbatugba dedi ki...

anne olunca bende çok duygu yogunluğu oldu ufacık birşeyde boğazım düğümleniyor.

deniz dedi ki...

bende evlenme durumu dışında yukarıdaki her şeye ağlarım...ben foto çektiğimde çok da beğenmiyorum kendimi. olmuyor yani. alt yapım yetersiz ...

Öykücü dedi ki...

Tuğba,

Annelik kesinlikle etkili.Eskiden de düğünlerde filan sessizce gözümde yaşlarla ağlardım ama haberlerin karşısında hüngür hüngür ağlamak kızımın hediyesi:)

Deniz,

Makine çok önemli.Bir de yüzlerce fotoğraf çekmek.Biri mutlaka güzel oluyor.Ben de kendimi beğenmesem bile ışığı falan beğeniyorsam koyuyorum.Bu yazının fotosu çok da favorim değil mesela:){dudaklarım yamuk çıkmış}Ama soft renklerini sevdim.

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..