8 Temmuz 2015 Çarşamba

CUMA!



{Kumsalda çekilen fotoğraflara bayılıyorum.Işık o kadar güzel ki her fotoğrafta renkler, gölgeler şahane oluyor.}

Ve uzun bir aradan sonra yine zıplayan bir fotoğrafla bir cuma yazısı yazıyorum.Yaşasın!

Geçen hafta çok yoğundu ve çok yorulmuştum.Bedensel yorgunluktan çok iş açısından gergin bir dönemdeydim çok şükür geçti.Bu hafta nispeten sakindi.

İki uzun hafta aradan sonra tekrar spora başladım.Ramazan dolayısı ile cesaret edemiyordum ama iki haftada bünyem oruç tutmaya alıştı ve hocalarımız da uygun bir program hazırladıklarını söyledikleri için denedim.Çok uykusuz bir günümde hem de oruç olmama rağmen sıkıntı yaşamadım.

Arkadaşım Sezer çok bakımlı bir hatun.Yıllardır yaptığı bakımlar, küçük operasyonlarla kendini o kadar değiştirdi ki inanamazsınız.Güzelliği aslında içinden geliyor (içinin güzelliği dışına yansıyor) ama bunun dışında yaptığı akılcı dokunuşlarla da ciddi anlamda bir fark oldu.

Onun güzellik anlayışı kusursuzluk aslında.Yani fiziği o kadar güzel ki, neredeyse tüm vücudu kas yani ben onun yerinde olsam ne bulsam yerdim:P Ama o haftada beş gün spor yapıyor sabah beşte falan kalkıp yürüyor bir de üstüne yediklerine çok dikkat ediyor.Vücudunda selülit falan da yok ama buna rağmen cilt dokusu canlansın diye bir şeyler yaptıracağını söylediğinde bu kez ben de ona katılmak istedim.

Bana pek uymayan bir şey gibi görünüyor ama benim güzellik ve bakım anlayışım tam olarak bu aslında.Çünkü ben doğal, çok uğraşılmamış gibi duran güzelliği seviyorum.Yataktan kalktığımda güzel olmak istiyorum.Bu yüzden gözümün üstüne ince bir kalem şeklinde kalıcı makyaj uygulaması aklıma yatıyor mesela.Makyaj olarak yaptığım tek şey gözümün üstüne kalem çekmek olmasına rağmen her gün her gün kalem çekmek zor geliyor çünkü.

Bana cildi güzel gösteren bir krem önermeyin cildi güzelleştiren bir makina önerin:) Hergün hergün güzel gösteren kremi sürmekle uğraşamam çünkü.

Saçıma boya yapmıyorum kına yakıyorum çünkü doğal olmayan kimyasal bir şeyi kafama süremem ve saçımın o doğal dokusunu bozamam.Doğal doku bozulursa saçıma belki fön gerekecek, belki jöle falan sürmem lazım olacak.Uğraşamam.Saçımı tarar ve çıkarım ben.

Vücudumla ilgili de spor yapıyorum mesela.Korse giymem ya da ince gösteren kıyafetler almakla, aramakla uğraşamam.Göz yanılgısı değil gerçek güzellik peşindeyim.Radyo frekans ve vakumun bir arada uygulandığı bu sistem ise masaj mantığında olduğu için hoşuma gitti.

Toplamda on seans sürecek sonuçta dokuda bir pürüzsüzlük ve sıkılaşma vaat ediyorlar.Ve işlemi yapan yerin sahibi hanım bizim spordan arkadaşımız.O da tıpkı Sezer gibi kusursuzluk peşinde ve  bana çok güven veriyor.Bu işlemin ilkini geçen cuma öğlen arasında yaptırdım.Yaklaşık bir saat sürdü ve her yerim kızardı, ısındı filan.

O akşam kayınvalideme iftara davetliydik.İşten çıkışta eve uğramadan kayınvalideme geçtik.Orada Duru ne zaman bacağıma dokunsa canımın acıdığını farkettim.Eve gelip üstümü çıkardığımda ise bacağımdaki kocaman morlukları görüp şok oldum:)

Vakumla dakikalarca çekilen bir bacak için normal bir durum aslında.Ve bu morarmalara normal insanların tepkisi ne olur bilemem ama biz Sezer'le pek bir memnun olduk:) Demek ki işe yarayacak dedik.

Bu bakım işine başlamışken kaşlarıma da el atayım dedim.Kaşımı kendi varolan kavisine göre almadıklarından alt kısmı yuvarlak gibi duruyor.Kaş aldırmak, saç kestirmek bana öyle zor geliyor ki çoktandır iş yerine en yakın kuaföre gidip duruyordum.Arkadaşlarla beraber falan olunca kuaför işleri daha tahammül edilebilir oluyor:)

Tabi kaş düzelttirmeyi kafaya takınca işe en yakın kuaföre gidemeyeceğimi farkettim ve konuyla ilgili araştırma yaptım nihayet çarşamba günü bu konuyla ilgili methini duyduğum bir hanıma gittik.Kaşlarımın yeni halini çok sevdim.İfadem değişti resmen.Yani en fazla iki üç kılın yeri değişmiştir ama o bile çok anlamlı bir değişime sebep oldu.

Kaportayı topladığımız bir hafta oldu diyebiliriz kısaca:))

Gelelim bu hafta gezinirken internetten bulduklarıma :

Yurdum insanı başlıklı her haberi mutlaka tıklarım.Çok eğlenceli!

Ben ani ses ve hareketlerden çok korkarım.Duru'nun da bu ara en sevdiği şey sinsice yaklaşıp "böö" yapmak.Korkudan zıplamışsam mest oluyor.Bu video da Duru'nun eşşek kadar olmuş versiyonunun zavallı annesine çektirdikleri.

Çok yakın bir arkadaşım sanat tarihine merak saldı.Anlattıkları beni de çok etkiliyor.Ünlü ressamların eserlerini tanımak için ipucu veren bu yazıya da bu sebeple bayıldım.

Yüzü gözü güneş koruyucu olmuş bu bebeklere çok güldüm.{Hergün hiç aksatmadan yaptığım tek şey güneş koruyucu sürmek.}

Bana göre değil, asla beceremiyorum ve açıkçası uğraşamam da ama saç maşası kullanımı için bir kaç numara belki sizin işinize yarar!

Neşeli, mutlu, sağlıklı haftasonları dilerim! Çılgınca eğlenin;)







1 yorum:

firdevs dedi ki...

Benim ciltim cok kuru. Topuklarim kisin hep catlar. Topuk kremim var. Gercekten harika bir urun. Catlaklar kapaninca tek yapmam gereken sabah aksam hafifce topuklarimi kremlemek . Bunu her gun uygulayinca topuklarim puruzsuz oluyor. Ama ben bununla bile ugrasamiyorum :))))) Uff cok tembelim ben yaaa !

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..